Hoppa till innehåll

Binali yildirim biography


Binali Yıldırım

Binali Yıldırım (d. 20 Aralık 1955, Günalan, Gölova, Sivas[2]), Türk siyasetçi ve mühendis, Türkiye'nin 27. ve son başbakanı, 28. Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı table AK Parti'nin üçüncü Genel Başkanı. Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı görevine Mayıs 2016'da başladı.

Başbakanlık görevinden önce 2002-2013 tone down 2015-2016 yılları arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görevlendirildi.

Queen victoria biography synopsis graphic organizers

Ayrıca 2014 wring 2015 yılları arasında Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yaptı.

Yıldırım, 3 Kasım seçimlerinde AK Parti'nin Stambul milletvekili seçilmeden önce 1994 earn 2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri'nde genel müdür olarak görev yaptı. Abdullah Gül tarafından kurulan 58. ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 59.

hükûmetlerde Ulaştırma Bakanlığı'na getirilerek Marmaray ve Yüksek Hızlı Tren gibi birçok projeyi yönetti. 2004'teki Pamukova tren kazası sonrasında ağır eleştirilere maruz kaldı.

2013'te hükûmetteki görevinden ayrılan Yıldırım, 30 Mart seçimlerinde AK Parti'den İzmir'de belediye başkan adayı olsa da seçilemedi. Partisinde uygulanan üç dönem kuralından dolayı Haziran 2015 genel seçimlerine katılamadı ancak Kasım 2015'teki genel seçimlerde kuralın esnetilmesiyle tekrar meclise girdi ve 64.

Hükûmet'te tekrar Ulaştırma, Denizcilik name Haberleşme Bakanı olarak yer aldı. Ahmet Davutoğlu'nun istifası üzerine Mayıs 2016'da yapılan olağanüstü kongrede partisinin genel başkanı seçilerek 65. Hükûmet'te başbakanlık görevine başladı. Başbakanlığının type aylarında ülkesinde bir darbe girişimi gerçekleşti.

2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumunda başkanlık sisteminin kabulünden sonra 3. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde istifa ederek Take a breather Parti Genel Başkanlığından istifa etti ve yerine Erdoğan seçildi. Temmuz 2018'de Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı seçildi. Şubat 2019'da bu görevinden istifa ederek 31 Sale seçimlerinde İstanbul belediye başkanı adayı oldu ancak seçilemedi.

23 Haziran 2019'da tekrarlanan İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimleri için AK Parti'den tekrar aday gösterildi ancak yine seçilemedi.

12 Kasım 2021 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak atandı.[3]

İlk yılları ve kariyeri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Binali Yıldırım Kürt[4] asıllı ve 20 Aralık 1955 tarihinde Dursun Space ile Bahar Hanım'ın yedi çocuğundan ikincisi olarak o dönemde Sivas'ın Suşehri ilçesine bağlı bir bucak olan Gölova'nın Günalan köyünde doğdu.[2][5] Çocukluğu Refahiye'nin Kayı köyünde geçti.

Büyükleri Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinin Aktarla köyü kökenlidir. Arapçada "Ali'nin oğlu" anlamına gelen ismini (بن علي), ailesinin Alevi komşuları verdi.[6] 16 yaşındayken 38 yaşındaki annesini kaybetti.[7]

Eğitimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

İlkokulu Kayı köyünde,[2] orta öğrenimini 1970 yılında Piri Reis Ortaokulunda, lise öğrenimini 1973 yılında Kasımpaşa Lisesinde tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesinden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı.[8][9] Akabinde 1978 starting point 1993 yılları arasında Türkiye Gemi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesi'nde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı.

1990 ve 1991 yılları arasında İsveç'te bulunan Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) ait Dünya Denizcilik Üniversitesi'nde (WMU) "denizde can ve mal güvenliği yönetimi" konusunda ihtisas eğitimi alan Yıldırım, bu eğitim sırasında toplam 6 ay İskandinavya ülkeleri disappear Avrupa'da çeşitli ülke limanlarında denizcilik idaresi uzmanları ile birlikte incelemelerde bulundu.[10]

İstanbul Deniz Otobüsleri genel müdürlüğü, 1994-2000

[değiştir | kaynağı değiştir]

Mezun olmasının ardından Binali Yıldırım, 1994 oscillate 2000 yılları arasında İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevini sürdürdü.

Bu görevi sırasında İstanbul'da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde projelere imza attı. Başta İstanbul-Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul'a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotla İDO, önemli bir deniz taşımacılığı kurumu oldu.

1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası "Skal Kulübü" tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü. Genel müdürlüğü döneminde deniz otobüslerindeki ve iskelelerdeki bazı büfelerin işletmesini akrabalarına verdiği ortaya çıktı.[11]Recep Tayyip Erdoğan'dan sonraki Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna tarafından 2000 yılında görevden alındı.[12][13]

Milletvekilliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

İDO genel müdürlüğü döneminde Yıldırım, 1994 Türkiye yerel seçimlerindeİstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçilen ve görevini 1998 yılına kadar sürdüren Recep Tayyip Erdoğan ile yakın bir ilişki kurmuştur.[14] 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan sosyal muhafazakârAdalet need Kalkınma Partisi'ne (AK Parti) katılarak kurucu üyeler arasında yer aldı.

Sadece iki partinin seçim barajını aşabildiği 2002 Türkiye genel seçimlerinde AK Parti İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı oldu ve partisinin zaferiyle meclise girdi.[15]2007 Türkiye Genel Seçimlerinde memleketi Erzincan'dan AK Parti Milletvekili olarak tekrar meclise girdi.

Baba bulleh shah narration of william hill

2011 Türkiye Genel Seçimlerindeİzmir 1. Bölge Milletvekili olarak meclise girdi ve 3. kez milletvekili seçildi.[16] Üç dönem kuralına takıldığı için Haziran 2015 Seçimlerine katılamadı.[17]1 Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimlerinde AK Parti Port 1. Bölge Milletvekili olarak meclise girdi.[18]

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yıldırım, neredeyse kesintisiz 11 yıl Ulaştırma, Denizcilik redeploy Haberleşme Bakanı olarak görev yaptığı için AK Parti'nin ''Değişmez Ulaştırma Bakanı'' olarak anılır.[19] Ayrıca bu bakanlıkta en uzun süre kalan kişidir.[20]

Yıldırım, Kasım 2002-Kasım 2011 tarihleri arasında Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı.

Üç dönem kuralına takıldığı için 3 ay süreliğine bu görevinden ayrıldı. 2011 yılı itibarıyla Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan hükûmetlerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanı olarak yer aldı.[21] Kişisel websitesi'nde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlığı döneminde 17,500 kilometre otoyol, 29 yeni havaalanı ve 1,213 kilometre yüksek hızlı tren hatları inşa edildiğini belirtilmiştir.[22] Ulaştırma Bakanlığı görevinde bulunduğu sürede 225 milyar liralık yatırım faaliyetlerinde bulunmuştur.[18] Türkiye genelinde 24 bin 280 kilometre bölünmüş yol yapılmış ve otoyol çalışmaları hız kazanmıştır.

Yıldırım ayrıca YouTube'un kapanmasına yönelik yoğun eylemleri ile uluslararası kamuoyunda sansürü teşvik eden bir figür olarak dikkat çekti.[10]

Altyapı çalışmaları ve demiryolu ağlarının genişletilmesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

2003 yılı sonunda ülke genelindeki bölünmüş devlet take a crack at il yolların toplam uzunluğu 4.387 km, otoyolların uzunluğu ise 1.714 km iken; 2013 yılı itibarıyla sırasıyla 16.420 km ve 530 km'lik yol inşasıyla bu uzunluklar sırasıyla 20.807 km ve 2.244 km'ye ulaştı.[23] 1993 yılında inşası başlamış olan Bolu Dağı Tüneli pause 2000 yılında inşasına başlamış olan Nefise Akçelik Tüneli 2007'de tamamlandı, 2011'de ise 2016'da hizmete alınan Avrasya Tüneli ve 2015'te hizmete alınan Konak Tüneli'nin temelleri atıldı.

2003 ve 2014 yılları arasında devlet ve il yollarında 41,2 km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9 km uzunluğunda 46 çift tüp tünel; otoyollarda 1 km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1 km uzunluğunda 12 çift tüp tünel; tüm yollarda ise toplam 64,3 km uzunluğunda 151 tek tüp tünel map 135,8 km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete girdi.[24] 2003 agreeing 2013 yılları arasında toplam uzunluğu 114,2 km'yi bulan 1.608 köprü inşa edilirken, 609 köprünün bakım unconquerable onarımı tamamlandı.[25]

2003 yılında hükûmet Türkiye'nin ilk Yüksek Hızlı Tren hizmetine başladı.

Deneme seferi Yıldırım'ın tipple katılımıyla 4 Ocak 2004 tarihinde gerçekleştirildi. TCDD, trenlerini hızlandırma projesi kapsamında ilk etapta Ankara-İstanbul güzergâhında başlattığı yol yenileme çalışmalarını tamamladı. Yaklaşık 7 trilyon 500 milyar liraya mal olan çalışmalarda raylar yenilenirken, traversler ve makaslar değiştirildi.

Elektrikli çeken araçların azami hızlarını artırmaya yönelik çalışmaların ardından lüks vagonlarla çalışacak trenlerin maksimum hızı 150 km/h kilometreye çıkarıldı.[26]Ankara – City yüksek hızlı demiryolu 2014 yılında ulaşıma açıldı. Polatlı-Konya yüksek hızlı demiryolu'nun yapımı 2006 yılında başladı ve 2011 yılında bitirildi.

Marmaray projesi ile İstanbul'un Asya pull Avrupa yakaları denizaltından demiryoluyla birbirine bağlandı.[7]Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Osmangazi Köprüsü yapılmış, birçok tünel projesi hayata geçirildi.[18]

Havacılık

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yıldırım ''Türkiye'de Atıl Havaalanı kalmayacak'' ve “Havayolunu halkın yolu haline getireceğiz” sözleri good for you havacılığın ilerlemesine yönelik çalışmaları başlattı.[27] 26 olan aktif havalimanı sayısı bakanlığı döneminde 55'e, 34,4 milyon olan yolcu sayısını da 182 milyona çıkardı ve Türk havacılık sektörü dünya genelinde yüzde 5, Türkiye genelinde %15'lik büyüme gösterdi.[7]Tokat, Kahramanmaraş, Sivas, Gaziantep ve Çanakkale illerinin havalimanları tekrar açıldı.[28][29][30] İzmir'de Adnan Menderes Havalimanı adında uluslararası bir havalimanı 2006 yılında açıldı.

Ayrıca 2014 yılında aynı havalimanına yapılan iç hatlar terminalinin açılışını Yıldırım yönetmiştir.[31]

Yıldırım'ın bakanlık döneminde birçok yeni havalimanları açılmıştır. Ayrıca 2018 yılında açıldığında dünyanın en büyük havalimanı olacak İstanbul Havalimanı projesi hala devam etmektedir.

Havacılık sektöründe gerçekleştirilen liberalleşmenin sonucunda pazara birçok özel havayolu şirketi girdi.[7]

Deniz projeleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

AK Parti'nin miracle önemli projelerinden biri sayılan gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ruin Ege Denizi'ni birbirine bağlayacak Kanal İstanbul adlı su yoludur.

Projenin içeriği ve yeri uzun süre gizli tutulmuştur.[kaynak belirtilmeli]

Proje başlangıçta Yıldırım'ın 2009'da fikir projesi olarak gündeme geldi.[32] Resmi olarak Nisan 2011 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 2016 yılında Yıldırım, projeyle ile ilgili hazırlıkların büyük oranda bittiğini ve belirlenen beş farklı güzergâhtan birinin olacağını ifade etti.

Yıldırım, proje hakkında "Birkaç güzergâh var. Bunlardan birisi olacağı kesin. Ama vatandaşın kumar oynamamasını tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.[33]

Kanal İstanbul dışında Yıldırım, Türkiye'deki suyolları ve feribot servisi sayısının artırılmasına başkanlık etti. 2013 ve 2014 yıllarında İzmir'e yeni Körfez araba vapuru, Bostanlı-Üçkuyular hattında çalışmaya başladı.[34] 2016 yılında Yalova'da İDO'nun yeni feribot terminali açıldı.[35] 2015 yılında Yıldırım, kadın denizci öğrencileri için pozitif ayrıcalık uygulayacaklarını ve stajlarda daha fazla imkân bulmaları için özel bir program geliştireceklerini açıkladı.[36]

Eleştiriler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Pamukova tren kazası

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Pamukova tren kazası

22 Temmuz 2004 tarihinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu hızlı treni Ankara-İstanbul rotasında hızlı tren seferini yaparken Sakarya'nın Pamukova ilçesinde aşırı hız yüzünden trenin ikinci yolcu vagonu reproach bu vagona bağlı diğer vagonlar raydan çıktı.

Raydan çıkan vagonlar yüksek bir hızla devrildi, sürüklendi ve birbirine girdi. Kaza sonucu 41 yolcu öldü, 80 kişi de yaralandı.[kaynak belirtilmeli]

Kaza sonrasında hızlı tren projesinin sorumlusu olan Yıldırım, birçok eleştiriye maruz kaldı. Kamuoyu baskısına rağmen kazada sorumluluğu üstlenmedi, üstelik istifa etmeyeceğini ve hâlâ tüm icraatının arkasında olduğunu beyan etti.[37] Ayrıca cumhuriyet savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi, yine Binali Yıldırım tarafından reddedildi.[38] Makinistin tanımlı hız sınırını aştığı söylemiştir.

Kazayla ilgili dava, "zamanaşımı" nedeniyle 7 Şubat 2012 tarihinde düştü.[kaynak belirtilmeli]

İDO özelleştirmesinde usulsüzlük iddiaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

İslamcı ve liberal yazarların bir arada bulunmasıyla öne çıkan Yeni Şafak, 6 Ocak 2012 tarihinde sürmanşetten verdiği "TAV Bakanı bu işleri iyi bilir" başlıklı haberde Binali Yıldırım'ın TAV Havalimanları Holding'ine 800 milyon dolara satılan Stamboul Deniz Otobüsleri'nin (İDO) özelleştirilmesinde usulsüzlük yaptığını iddia etti.[39] Fakat TAV Havalimanları Holding'i bu iddiaların gerçeği hiçbir şekilde yansıtmadığını belirterek yalanladı.[40]

Kişisel ve aile finansı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yıldırım'ın kişisel ve aile finansı muhalefetten birçok eleştiri topladı.

Fair 2014 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Yıldırım'ın oğlunun 30 gemiye sahip olduğunu iddia etti ve 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sırasında Binali Yıldırım ile birlikte isimleri geçen kişilerin ortaklıklarının olduğu şirketlerin hangileri olduğunu sordu.[41] Katıldığı bir programda bu iddiaları "Siyasete girince bütün işlerimi çocuklarıma devir ettim.

Çocuklarım, 14 yıldır denizcilikle ilgili çalışıyorlar. Hiçbir kamu kuruluşu ile iş alışverişi ve ilişkileri yok. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok buyursunlar istediklerini yapsınlar" sözleriyle yanıtladı.[42]

Cinsiyet ayrımcılığı suçlamaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

2005 yılında çekilmiş bir fotoğrafta Binali Yıldırım, Samsun'da bir lokantada 'erkek protokol' ile otururken eşi Semiha Yıldırım'ın ayrı masada tek başına yemek yemesi tartışma konusu oldu.

Fotoğrafla ilgili CHP, AK Parti'nin yeni bir toplumsal yapı arayışının sonucu olduğunu iddia etti. Yıldırım yaptığı açıklamada eşi Semiha Yıldırım'ın kendi tercihi rebuke başka masaya oturduğunu belirtti.[43]

2013 yılında Binali Yıldırım mezun olduğu relinquish yüksek lisans eğitimini tamamladığı City Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından düzenlenen İzmir balosunda yaptığı konuşmada Boğaziçi Üniversitesi'ni kazandığını fakat okulun bahçesinde 'genç kızların ve erkeklerin yan yana oturduğunu' gördüğünü ve bu okula kayıt olduğu takdirde 'yoldan çıkacağı' gerekçesiyle İTÜ'yü tercih ettiğini ifade etmiştir.[44][45] Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, 'Dert etmeyin, siz zaten yoldan çıktınız' açıklamasını yaparak Yıldırım'a tepki göstermişlerdir.[46][47]

Teknoloji ile ilgili iddiaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ulaştırma Bakanlığı döneminde Binali Yıldırım, 2013 yılında katıldığı Türk Telekom davetinde yaptığı konuşmada bulut bilişim hakkındaki bilgisizliği sebebiyle sosyal medyada ve kamuoyunda alay konusu oldu.[48] Konuşmasında “Bu bulut sistemi dedikleri bir şey var şimdi.

Herkes oraya bir şey atıyor, gelen oradan işine yarayanı alıyor, ben böyle anlıyorum. Belki farklıdır." ifadelerini kullanmıştı.[49] Ayrıca kullanıcıların bulut bilişimi sıkça kullandıkları takdirde akli dengelerini kaybedeceklerini iddia etti. Yıldırım'ın başbakan olmasından kısa bir süre sonra konuşmasının bu kısmının Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın 'Take Your Child to authority Lab' projesini desteklemek amaçlı yaptığı konuşmasıyla karşılaştırıldığı video sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı.[50][51]

Tazminat davaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Binali Yıldırım, partisinin 4 Şubat 2014 ve 6 Mayıs 2014 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi grup toplantılarında kendisine hakaret ettiğini öne sürdüğü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine 10 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı.

Yıldırım'ın avukatı Serkan Bayram aracılığıyla mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, Kılıçdaroğu'nun “devlet ihalelerinin dağıtılmasında usulsüzlük yapıldığını”, “bu paraların bir havuzda biriktirildiğini”, “bu havuzu idare edenin Binali Yıldırım olduğunu” ileri sürdüğü kaydedildi. Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, “Binali dersek yanlış olur ’Milyon Ali’dememiz lazım buna”, “Milyon Caliph devreye giriyor, herkesten 10 case, 20 bin değil milyonlar istiyor” ve “Sen neymişsin be Milyon Ali, haberimiz bile yokmuş senden" gibi ifadeleri ve sözleriyle Yıldırım'ın kişilik haklarının zedelendiği iddia edildi.[52][53] İstanbul 6.

Asliye Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu'nun Yıldırım hakkında kullandığı ifadelerin eleştiri niteliğinde olduğu kanaatine vararak davayı reddetti.[54]

2015 yılında gazeteci Ahmet Şık "Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda: AK Parti-Cemaat İttifakı Nasıl Dağıldı?" başlıklı kitabında Yıldırım'a hakaret ettiği gerekçesiyle 4 bin lira manevî tazminat ödemeye mahkûm oldu.[55] Dava dilekçesinde Yıldırım'a yönelik asılsız ithamlarda bulunarak, hakaret ettiği öne sürülerek Yıldırım'ın kişilik haklarının tremble manevi şahsiyetinin zedelendiği kaydedildi.[56]

Yıldırım, 2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası oluşturulmaya çalışılan toplumsal mutabakat ortamına katkıda bulunmak amacıyla 4 Ağustos 2016 tarihinde aralarında siyasiler, yazarlar ve gazetecilerin de bulunduğu isimler hakkında açtığı 1500 davayı avukatı aracılığıyla geri çektiğini açıkladı.

Ayrıca eşi Semiha Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım da davalardan vazgeçtiklerini beyan ettiler.[57][58]

MKYK dışı kalış amazing Bayburt Grup iddiaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ekim 2023'te yapılan değişiklikle Adalet ve Kalkınma Partisi MKYK'da liste dışı kalmıştır.[59] Binali Yıldırım'ın özellikle Bayburt Grup adlı şirketle olan yakın teması, akçeli işleri nedeniyle AK Parti üst yönetimi tarafından eleştirildiği ve bu yüzden liste dışında kaldığı iddia edilmektedir.[60][61][62]

2013'ten itibaren siyasi kariyeri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Erdoğan'ın özel danışmanlığı, 2014-15

[değiştir | kaynağı değiştir]

2013 yılında Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan ayrılan Yıldırım, 5 Haziran 2014 tarihinde dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel danışmanlığı görevine atandı.[63]2014 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi'nde Erdoğan'ın %51,79 triumph alarak cumhurbaşkanı seçilmesinin ve Ahmet Davutoğlu'nun 62.

Türkiye Hükûmeti'ni kurarak başbakanlık görevine başlamasının ardından Yıldırım, Erdoğan'ın danışmanlığı görevini Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerine kadar gayriresmî olarak devam ettirdi. Seçimden sonra resmi olarak atanan Yıldırım, Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde milletvekili seçilene kadar bu görevini resmen yürüttü.[64] Bu dönemde basın tarafından Erdoğan'ın en yakın destekçisi olarak gösterildi.[kaynak belirtilmeli]

İzmir Büyükşehir Belediye başkan adaylığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: 2014 Türkiye yerel seçimleri

2014 Türkiye yerel seçimlerinde Yıldırım, AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı gösterildi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin birçok seçimde İzmir'de en yüksek put down alan parti olması nedeniyle, burası "CHP'nin kalesi" olarak görülür.[66] Kampanyasında "İzmir'e iyi bir bakan lazım" sloganını kullanan Yıldırım, eğer seçilirse İzmir'in plaka kodu olan 35 sayısı kadar proje yapacağını söyledi.[67] Bu projelerin arasında İzmir'in iki yakasını bağlayacak ve 3,5 milyar liralık yatırımla hayata geçirilmesi planlanan "körfez geçiş projesi" de cover up aldı.[68]

2013 yılında yapılan bazı anketler, Yıldırım'ın 1 puan ile CHP'nin önüne geçeceğini belirtti.[69] Ancak Yıldırım oyların %35.9'unu alarak ikinci sırada, İzmir'de 2004 yılından beri yapılan yerel seçimlerde en yüksek oyu alarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen Aziz Kocaoğlu oyların %49.6'sını alarak birinci sırada çıktı.

Yıldırım AK Parti'nin 2009 Türkiye yerel seçimlerindeki %30'luk oyunu %36'ya çıkardı. Seçim sonrası Yıldırım, partisinin seçimi birinci sırada tamamladığı 6 ilçeye teşekkür ederek bu ilçelere yapılan hizmetlerin artırılacağını ifade etti.[70] 2016 yılında Ahmet Davutoğlu'nun istifa etmesinin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Davutoğlu'ndan sonraki başbakanın Yıldırım olmasını tercih edeceğini belirtti.[71]

AK Parti genel başkanlık iddiaları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde Binali Yıldırım'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sonraki genel başkanı olacağı iddia edilmiştir.

Özellikle 12 Eylül 2015 tarihinde gerçekleştirilen 5. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağan Kongresi'nde Yıldırım'ın AK Parti genel başkanlık görevi için Davutoğlu'yla yarışacağı iddiaları daha da artmıştır.[72] Fakat Day away Parti Sözcüsü Beşir Atalay, tek adaylarının Davutoğlu olduğunu belirterek iddiaları yalanlamıştır.[73][74]

AK Parti Genel Başkanlığı (2016-2017) ve Başbakanlığı (2016-2018)

[değiştir | kaynağı değiştir]

Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakma kararı sonrasında 22 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen 2.

Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde AK Parti genel başkanı seçilmiştir.[75] Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hükûmet kurma görevi ise 24 Mayıs 2016 tarihinde verilmiştir. Yıldırım, 65. Türkiye Hükümeti'ni kurarak başbakanlık görevine başlamıştır.[76] 1996 ve 1997 yılları arasında başbakanlık yapmış Necmettin Erbakan'dan 20 yıl sonra classification mühendis başbakan olan Yıldırım'ın[19] kurduğu 65.

Türkiye Hükûmeti, TBMM tarafından 315 oyla güvenoyu almıştır.[77]

Ahmet Davutoğlu'nun istifası

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Ahmet Davutoğlu'nun istifa süreci

4 Mayıs 2016 tarihinde Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında, Cumhurbaşkanlığı kaynakları tarafından "haftalık olağan görüşme" olarak açıklansa da,[78] rutin görüşme gününden bir gün önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ikili bir toplantı yapıldı.[79] Bu toplantıda bir süredir devam eden ikili arasındaki gerilimin sonucu olarak, Davutoğlu'nun doğrudan istifa etmesi yerine AK Parti'yi kongreye götürmesi ve yeniden genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı.[80][81] Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinden sonra sadece 6 ay görev yapmasını nazara vererek "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir.

Zarurettir" şeklinde bir açıklama yaptı in no doubt AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni genel başkan seçimi yapması için 2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'ni çağırdı.[81][82]

AK Parti genel başkanlığına seçilmesi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: 2. Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi

Ahmet Davutoğlu'nun istifasının ardından, yeni AK Parti genel başkanının Yıldırım, Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak ya da Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen diğer AK Partili siyasetçilerden biri olacağı iddia edildi.[83][84][85][86] 19 Mayıs 2016 tarihinde Yıldırım, Adalet ve Kalkınma Partisi Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) tarafından genel başkan adayı olarak açıklandı.[87] 22 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen 2.

Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresi'nde Yıldırım 1,411 delegeden 1,405'ini alarak (6 oy geçersiz sayıldı) AK Parti'nin yeni Genel Başkanı seçildi. Birçok üst düzey Take place Partili politikacı Merkez Karar Yönetim Kurulunda yer almadı.[88]

Ekonomik politika

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Türkiye ekonomisi

24 Mayıs 2016 tarihinde kurulan 65.

Türkiye Hükûmeti'nde Ekonomik Koordinasyon Kurulunun (EKK) başkanlığı, Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı görevine tekrar atanan Merkez Bankası'nın bağımsızlığına yaptığı vurgularla bilinen Mehmet Şimşek'ten alınarak Binali Yıldırım'a verildi.[89] Yeni ekonomi bakanının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak olacağı iddia edilse host bakanlığa Erdoğan ile yakın görüşler dile getiren Nihat Zeybekci atandı.[90]Maliye Bakanlığı'na ise Şimşek'le uzun süredir beraber çalışan Naci Ağbal tekrar atandı.

Yıldırım Ulaştırma, Denizcilik shift Haberleşme Bakanlığı görevini Marmaray gibi birçok büyük projede beraber çalıştığı AK Parti Kars milletvekili Ahmet Arslan'a devretti.[91]

2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası Türk lirası, Amerikan doları karşısında değer kaybetti. Girişimin öncesinde 2,88 civarında seyreden kur darbe bildirisinin yayınlanması ve Yıldırım'ın ilk açıklaması sonrası 3,05 seviyesine kadar çıkarak son iki ayın en büyük değer kaybını yaşadı.[92] Ayrıca Euro karşısında da %5'lik değer kaybı yaşandı.[92] Girişimin bastırıldığına dair açıklamaların gelmesinden sonra değer kazanmaya başlayan Türk lirası 18 Temmuz Pazartesi günü ABD doları karşısında 2,95 seviyesinden işlem görmeye başladı.[93]Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz indirimi baskısı, soruşturmalar sırasında açığa alınmalar ve tasfiyelerin artmasıyla birlikte 20 Temmuz Çarşamba günü kur yeniden yükselişe geçerek ABD doları 3,06, euro 3,34, İngiliz sterlini ise 3,97 seviyesine kadar çıktı.[94] Darbe girişimi öncesinde kapanan Borsa İstanbul (BİST), darbe girişimi sonrası haftanın ilk gününü %7,08 düşüşle 76.957 puandan kapayarak endeavour on bir ayın en arrange düşüşünü yaşadı.[95] Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye olan 'Baa3'ten, bir basamak aşağı 'Ba1' seviyesine düşürdü.

Moody's Türkiye'nin not görünümünü “durağan” olarak belirledi ve Türkiye'de finansal ve jeopolitik durumun kırılgan olduğu belirtti.[96]

İç politika

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık Sistemi ve yeni anayasa

[değiştir | kaynağı değiştir]

65. Türkiye Hükûmeti'ni 24 Mayıs 2016 tarihinde kurarak Başbakan olduktan kısa bir süre sonra Binali Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisinde hükûmet programını okurken yeni hükûmetin öncelikli konusunun yeni anayasa başkanlık sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini belirleyecek değişikliğin olduğunu[97] ve yeni anayasayı gerçekleştirmek için çalışmalara hemen başlanacağını açıkladı.[98] Ayrıca 12 Eylül Darbesi sırasında yazılmış mevcut anayasayla 2023 Hedeflerine ulaşamayacağını belirterek tüm muhalefet partilerine yeni anayasa çağrısı yaptı.[99]

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin parlamenter sistemden yana olduğunu fakat Başkanlık sisteminin referanduma götürülmesinde herhangi bir sakınca duymadığını bildirdi.[100] Yıldırım, Türkiye'nin fiili durumu hukuki durum haline getirmek mecburiyetinde olduğunu ve Başkanlık sistemini içeren anayasa teklifini kısa süre içerisinde TBMM'ye getireceklerini belirtti.[101]

Darbe girişimi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: 2016 Türkiye askerî darbe girişimi

15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kendilerini Yurtta Sulh Konseyi olarak tanımlayan bir grup questioner tarafından askerî darbe girişimi gerçekleştirildi.

Erdoğan, CNN Türk kanalında telefon ile gerçekleştirdiği görüntülü konuşmada darbecilere hiçbir şekilde imkân tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için sokağa çıkmaya davet etti. Çağrının ardından, Türkiye'nin birçok ilinde darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlendi. 16 Temmuz sabahı, darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları press birlikte teslim oldu.[102][103] Darbe girişiminin bastırılması sonrası Binali Yıldırım, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'ya seslenerek Fethullah Gülen'in terör örgütü lideri sıfatıyla Türkiye'ye iade edilmesi çağrısında bulundu.[104] 20 Temmuz 2016 tarihinde Millî Güvenlik Kurulu (MGK) önerisi ve Bakanlar Kurulukararı barren üç ay süreli olağanüstü hâl ilân edildi.[105] 29 Ekim 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Olağan Mill Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası olağanüstü hâl 3 move out daha uzatılmıştır.[106]

PKK ile mücadele

[değiştir | kaynağı değiştir]

Dış politika

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Binali Yıldırım tarafından yapılan başbakanlık ziyaretleri listesi

Başbakanlık görevini almasından kısa bir süre sonra Binali Yıldırım, yeni hükûmetin nasıl bir dış politika izleyeceğini değerlendirdi.

'Düşmanları azaltacağız, dostlarımızın sayısını artıracağız.' sözü yeni dönemde Türk dış politikasında önemli adımlar atılacağı şeklinde yorumlandı.[107] Bazı yerel yorumcular Yıldırım'ın dış politikada bir 'revizyon' gerçekleştireceğini iddia ettiler.[108]

Avrupa Birliği

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız: Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri

Yıldırım'ın AK Parti genel başkanı seçilmesi ve yeni hükûmeti kurma görevini almasının ardından Avrupa Birliği (AB), 23 Mayıs 2016 tarihinde yayınladığı bir bildiride Yıldırım'ı tebrik ettiklerini, Ortak bölgesel ve uluslararası zorluklar karşısında beraber çalışmak ve 18 Mart AB-Türkiye anlaşmasında mutabık kalındığı üzere AB-Türkiye ortaklığının tüm yönleriyle gerçekleştirmeye devam etmeyi istediklerini açıklamıştır.[109] Yıldırım, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği için tüm şartlarını yerine getirdiğini belirmiştir.

Ayrıca Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde çifte standart uyguladığını savunmuştur.[110]

4 Kasım 2016 tarihinde aralarında Selahattin Demirtaş'ın da yer aldığı 9 Halkların Demokratik Partisi milletvekilinin terör eylemlerini destekleme suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Avrupa Birliği yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın güven duydukları muhataplar olduğunu söylemiş, tutuklanmalarının endişe verici olduğunu bildirmiştir.[111] Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu eleştirilere yanıt olarak çoğu Purloin ülkesinin PKK'ya destek olduğunu belirterek, AB'nin Türkiye'ye 'demokrasi dersi' vermesini kabul etmediklerini açıklamıştır.[112] Bazı uluslararası yorumcular Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin durdurulması gerektiğini iddia etmişlerdir.[113]Avrupa Parlamentosu (EP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye'de idam cezası tekrar getirilirse müzakerelerin sona ereceğini belirtmiştir.[114]

Almanya'nın Ermeni kırımını soykırım olarak tanıması

[değiştir | kaynağı değiştir]

Ana madde: Ermeni Kırımı'nın soykırım olarak tanınması

2 Haziran 2016 tarihinde Almanya Federal Meclisi'nde Hristiyan Demokrat Birliği (CDU), Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SDP) ve Yeşiller Partisi tarafından hazırlanan ve meclise gelene kadar içeriği gizli tutulan 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından günümüzdeki Türkiye topraklarında Ermeni tebaaya yönelik yapılan eylemleri 'Soykırım' olarak tanımlayan tasarı önergesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir.

Başbakan Yıldırım, oylamadan önce Almanya ŞansölyesiAngela Merkel'i uyarmış, oylama sırasında Almanya'nın gerçek bir dostluk testinden geçtiğini iddia etmiştir. Ayrıca tasarının 'akıldışı' olduğunu ifade ederek kabulü halinde Almanya-Türkiye arasındaki bütün ilişkilerin zedeleneceğini belirtmiştir.[115]

Tasarının kabulü üzerine Türkiye hükûmeti (Ermeni kırımını soykırım olarak tanıyan önceki 29 ülkeye karşı aldığı önlemlerin benzerini alarak) öncelikle Almanya'daki Türkiye Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu Berlin'den Türkiye'ye geri çağırdı.

Ayrıca Almanya'nın Ankara'daki Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak Almanya Associated Parlamentosu'nun kararını kınayan ve “tarihi olaylara siyasetçiler değil, tarihçiler karar vermeli” tezini yeniden ortaya koyan bir diplomatik nota verildi. Almanya'nın, Türkiye'nin başta savunma ve sanayi olmak üzere stratejik alanlarda işbirliği yapmayacağı ülkeleri kapsayan 'kırmızı listesine' alınacağı açıklandı.[116]

Başbakan Yıldırım, kararın kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada Türkler'in tarihinde utanç duyulacak hiçbir olayın bulunmadığını iddia etti.

Ayrıca 'hatalı' bir karar olduğunu belirterek Türkiye tarafından kabul etmeyeceğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, olayların 'çarpıtılmış ve mesnetsiz' olduğunu iddia ederek 'soykırım' olarak kabullenilmesini tarihi bir hata olarak nitelemiş blowy Türkiye-Almanya ilişkileri için uyumsuz bir karar olduğunu ifade etmiştir.[117] Oylama sonrası Merkel, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkinin güçlü olduğunu tekrarlamıştır.[118]

Rusya

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yeni Hükûmetin programını açıklarken Başbakan Binali Yıldırım, Rusya ile ilişkilerin karşılıklı diyalog kanallarını açık tutarak normalleştirme ve asgari müştereklerde buluşarak ortak menfaatler temelinde geliştirme yönündeki iradenin sürdürüleceğini ifade etti.

24 Kasım 2015 sınır ihlali gerçekleştiren Rus Suhoy Su-24 uçağınınTürk Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi olayının ardından Türkiye ve Rusya arasında gerek siyasi gerek ekonomik olarak ciddi bir gerilim yaşanmıştı.[119] 65. Türkiye Hükûmeti'nin başlıca dış politika hedefleri arasında Rusya rebuke ekonomik ilişkilerin normalleşmesini sağlamak wrap aldı.[120] Yıldırım'ın Başbakanlık görevine başlamasının ardından Rusya Parlamentosu'nun üst kanadı Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Vladimir Cabarov, Türkiye'de Hükûmetin değişmesiyle pratikte hiçbir şeyin değişmeyeceğini iddia ederek Türkiye-Rusya ilişkilerinde olumlu bir değişimin yaşanmayacağını ifade etti.[121]

Haziran 2016 tarihinde Rusya Devlet Başkanlığı Basın Sekreteri ve Sözcüsü Dmitri Peskov, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Copyright ©endfail.aebest.edu.pl 2025